Bu yaz olağan dışı sıcak, bunaltıcı ve aynı zamanda sıkıcı geçiyor. Siyaset ise bu sıcaklık derecesini yükselten bir olgu olarak karşımıza çıkıyor. Genel iktidar ve yerel iktidar arasında adalet ve demokrasi mücadelesi ile şiddetlenen söylemler, siyasetin daha yüksek bir seviyeye ulaşmasına neden oldu.

Cumhuriyet Halk Partisi’ne yönelik her eylem, milleti taraflı tarafsız bir sevgiyle kenetledi ve partinin yüksek bir oy seviyesine ulaşmasına zemin hazırladı. Adalet ve demokrasi, bir ülkenin ekonomisine ve geleceğinin belirlenmesinde önemli etkendir.

A.K.P. eğer bu müdahalelere devam ederse, 1989 yılında Anavatan Partisi’nin aldığı oy oranı seviyesine düşebilir. Cumhuriyet Halk Partisi’nin çok önünde koşan halk kitlelerini bu değişimin işaret fişeği olarak görüyorum. Halka uyum sağlayan bir lider ve müthiş bir çalışkanlıkla hareket eden kadrolar görüyorum.

Siyaset, kararlılık ve cesaret ister. Teslimiyetçi bir siyaset anlayışı ve halkla bütünleşemeyen siyasi kadrolar, zaman içinde güvenilirliğini kaybeder.

Siyaset yerelde farklı bir tablo çizebilir. Bursa tablosunun, doğru bir siyaset anlayışı ile yönetildiği söylenemez. Lider profilini il başkanlarının örnek alması gerekir ve yerel siyasetle geneli aynı anlayış ile yönetebilmelidir.

Cumhuriyet Halk Partisi, doğru bir kararla örgütleri harekete geçirdi. İlçe delege seçimleri ve ilçe kongrelerini kazanan kadrolar, il delegelerini belirleyecek. Seçilen delegeler ise il başkanını seçecek. Türkiye genelinde büyük bir değişim olacaktır. Siyasetin doğası bunu gerektirir. Bursa, bu değişimin örnek temsilcisi olacaktır.

Değişim ve yenilenme olmadığı takdirde, yıllar sonra kazanılan Bursa yeniden kaybedilir. Para gücü ve makam etkinliği bir yere kadar başkanları taşır.

Genç kadrolar ve yıllarını bu düşünceye emek olarak aktaran Cumhuriyet Halk Partisi ailesine katkı sağlayan parti emekçilerinin harika bir siyasi dersiyle karşılaşırsınız.

“Sevgi en yüce değerdir” hareketi bu partinin kodlarında vardır. Erken seçim kararı olmaz ise bu kongreler yapılır ve sandık partililerin önüne gelir.

Yeni il başkanı, aile şirketine dönen Büyükşehir Belediyesi’nde yeni bir düzenleme yapmalıdır. Genel merkez genelgesi bir an önce belediye kuruluşlarında uygulanmalıdır.

Karanlık ve aynı zamanda hukuk sisteminin, kişilere ve makamlara göre değiştiği günlerden geçiyoruz. Mart ayında gönderilen genelge, belediye başkanları tarafından uygulanmalıdır. İl ve ilçe başkanları, bu beş ay önce gelen genelgeyi hızla uygulayarak değişimi gerçekleştirmelidir. Örgütten gelen ve başarısını kanıtlamış liyakatli kadrolara görev verilmelidir.

Hiçbir makam ve görev kalıcı değildir. Bursa belediye başkanlıkları ve belediye meclisi seçimlerinde yeni kadrolar ön seçim ile belirlenmelidir.

Kendini ayna karşısında dev gibi görenler, örgütün seçiminden sonra sihirli aynaların gerçeği göstermediğini göreceklerdir. Makamların çözüm ve sonuç almayı gerektirdiğini bilmek zorunludur.

Artık hizmet dönemidir. Billboardlarda boy fotoğraflarına gerek yoktur. Çöp toplama araçlarına isim yazmaya ihtiyacınız yoktur. Hizmeti vatandaş görür. Kibir ve yüksekten bakmayı bırakın, asıl görevlerinize dönün.

Sözüm, işini hakkıyla yapan başkanlara değildir. Mesajı hemen alacak zekâya sahiptirler. Almayanlar ve alması gerekenler için kongreler başlıyor.

Artık telefonlarınıza çıkarsınız; alın teri ve emek veren gerçek Cumhuriyet Halk Partililere...

“Siyaset tarlasına ne ekerseniz, dönüş yolunuzda attığınız tohumun çiçeğini alırsınız.”

Artık dönüş yolundasınız. Sevgi tohumlarını attınız, göreceğiz başkan ve başkanlar...

Örgüt, sizi dönüş yolunda bekliyor. Samimiyetinizi, sevginizi kaybetmeyin.

Son sözüm şudur ki..  Duruş ve karakter zekâdan daha yüksek bir yerdedir.

Sevgiler.

Ahmet Kömbe