İyilik etkinliklerimizde bu kez çok özel bir konuğumuz vardı:

Gazeteci, yazar ve hepimizin yıllardır hayranlıkla takip ettiği sevgili Ayşe Arman.

Onun içtenliği, enerjisi ve kadın dayanışmasına olan inancı hepimize güç verdi.

O gün sadece kolyeler ve bileklikler tasarlamadık; her boncuğa bir umut, her düğüme bir iyilik sığdırdık.

Hazırladığımız bu “iyilik kolyeleri”, kısa sürede onlarca çocuğumuzun eğitimine dönüşecek; çünkü biliyoruz ki her küçük iyilik, bir çocuğun hayatında büyük bir fark yaratır.

Ayşe Arman’la birlikte bir kez daha hatırladık: Kadın bir araya geldiğinde mucizeler mümkün olur.

Bizimle olduğu, kalbini iyiliğe kattığı ve bu anlamlı yolculuğa ışık tuttuğu; sözüyle, gülüşüyle ve varlığıyla bize güç kattığı için sevgili Ayşe Arman’a gönülden teşekkür ederiz.

İyi ki yollarımız kesişti.

Biz, Cumhuriyet’in kadınları olarak çok şanslıyız.

Atatürk’ün bize armağan ettiği özgürlük, eşitlik ve üretme gücüyle; bugün sadece kendi yolumuzu değil, bizden sonra gelecek kız çocuklarının da yolunu aydınlatıyoruz.

Cumhuriyet’in bize kazandırdığı bu bilinci, her adımda çocuklara, iyiliğe ve eğitime dönüştürmek en büyük sorumluluğumuz.

Kalbim Seninle’nin hikâyesi de tam bu duyguyla başladı…

6 Şubat depremi sonrası dört kadının kalbinde filizlenen bu iyilik hareketi, kısa sürede binlerce kalbe dokunan bir derneğe dönüştü.

Sahada, yıkıntıların arasında çocukların ellerine uzanan o ilk oyuncak, aslında bir umut zincirinin ilk halkasıydı.

Bugün o zincir, 23 şahane Cumhuriyet kadınının emeği, sevgisi ve inancıyla büyümeye devam ediyor.

Bu yıl tam 61 burslu çocuğumuzun eğitimine dokunuyoruz.

Her ay düzenli olacak şekilde 9 ay boyunca ulaştıracağımız bu destek; her bir öğrenciye bireysel olarak eşlik eden mentör ekibimizle yalnızca maddi değil, aynı zamanda manevi bir omuz, bir güven duygusu ve “sen yalnız değilsin” mesajı taşıyor.

Çünkü biz inanıyoruz: Bir çocuğun defterine umut yazmak, bir ülkenin geleceğine imza atmaktır.

Cumhuriyet kadını olmak demek;

* Bir ülkenin kaderini eline almaktan korkmamak,

* İyiliğin, emeğin ve vicdanın sesine kulak vermek demektir.

Biz, o sesi büyütmeye kararlıyız.

Her atölyede, her bağışta, her çocuğun gözlerindeki ışıltıda Cumhuriyet’in nefesini hissediyoruz.

 Ve ne mutlu bize ki; kalbimiz sadece bizim için değil, bu ülkenin geleceği için atıyor.

Kalbim Seninle;

çünkü iyilik bizim karakterimizde, Cumhuriyet bizim yüreğimizde

Sebla Pamir Güler